Büyükada ve Adalar ilçesi özellikle İstanbul’un keşmekeşinden yorulan insanlar için çok tercih edilen bir noktadır. Büyükada’ya ve diğer Prens Adaları’na vapurlarla genellikle Eminönü ve Kadıköy’den ulaşabilirsiniz.

 

 

Özellikle yazın hafta sonları pek çok yerli ve yabancı turist adaları ziyaret edip piknik yapıp denize girmeyi tercih ediyor. Biz gittiğimizde kalabalık olan bölgelerden uzaklaşıp adayı keşfe çıktık, çoğunluğun bilmediği patika yolları aşarak gezimizi sürdürdük.

Büyükada’ya gelip de bence yapılmadan dönülmeyecek 2 etkinlik var: İlki Aya Yorgi kilisesine çıkmak, diğeri de bisiklet kiralayıp pedal çevirerek adayı serbestçe keşfe çıkmaktır. Kiliseye biz farklı bir yoldan çıkmak için adanın yerlisi bir amca ile sohbet ederek patika bir yol öğrendik. Bu yol adanın yabancısı olduğumuz için gözümüzü epey korkuttu ve sıcakta açıkçası bizi biraz terletti yine de kiliseye ulaşıp tepeden İstanbul’un her iki yakasını izlemek bizi rahatlattı.

 

 

Aya Yorgi Kilisesi’ne çıkıp İstanbul’u izledikten sonra bisiklete binmek adada en çok yapılan aktivitelerden. Kilisede bahşiş atarak mum dikebilir, incelemeler yapabilirsiniz.

 

Adada genellikle denize girilen bir bölge var, bizim ilk gidişimizde denize girme planımız olmadığı için yolumuza devam ettik ve yürüyüş rotasını tamamladık. Yürümek istemeyenler için herkesin aklına fayton geliyor. Adada yaptığımız incelemelere göre yöre halkı faytonun eski usulde devamını istiyor. Ancak hayvan hakları savunucularının etkisiyle elektrikli fayton için çalışmalar da hızla devam ediyor. Atlara eziyet edilmeden, fazla çalıştırılmadan lokal bir şekilde özgün olarak belirli sayıda fayton kullanılabilir diye düşünmekteydim ancak adadaki gözlemlerime göre bu düşüncem biraz ütopik kalıyor. Çünkü fazlaca turistin gelmesiyle faytoncular atları dinlendirmeden sürekli gezdiriyorlar ve atların durumları da iyi gözükmüyor.

 

 

Büyükada’da sahil kenarında kısa bir yürüyüş alanı bulunuyor ve insanlar burada deniz havası alarak zaman geçiriyorlar. Sahilde birçok restoran bulunuyor ancak fiyatların yüksek olduğunu ve menüye bakmadan sipariş vermemenizi önermek istiyorum. Sezonun kısa oluşu, kışın fazla turistin gelmemesi nedeniyle işletmeler beklediğimizden daha pahalı gözüküyordu. Bu sorunu aşmak için gezinizi piknik olarak planlayabilir ya da atıştırmalıklarla günübirlik dolaşabilirsiniz.

 

 

Yaz döneminde Büyükada genellikle çok kalabalık oluyor. Bizim gibi farklı şeyler denemekten hoşlanıyorsanız herkesin gittiği yerlerden değil de haritaya bakarak dağ, bayır, patikalardan dolaşarak ara ara deniz manzarasına bakarak gezerseniz farklı bir deneyim edinmiş olursunuz.

 

İstanbul ile ilgili diğer keşifler için tıklayınız.