Floransa’da yeme içmeye gelirsek herkesin bir önerisi var: Floransa bifteği. Et kiloluk olarak hesaplanıyor ve porsiyon kesinlikle 1 kişiye fazla geliyor. Benim önerim tek kişi ve normal yiyen biri iseniz kesinlikle sipariş etmeyin çünkü turist yoğunluğundan ete gereken özen gösterilmiyor ve eti kurutup getiriyorlar. Dışı yanan içi az-orta pişmiş bir et neredeyse yarım kiloluk bir porsiyon olarak gelince tabakta kalıyor ve paranıza yazık oluyor. Ben burada bir farklılık olsun diye 4 peynirli pizza tercih ettim ve memnun oldum. Fiyatlara bakarsak yarım kiloluk bir et 15 eurodan başlıyor ve mekanın kalitesine göre yükseliyor pizza ise bir kişiyi aç bırakmayacak şekilde geliyor ve 10 eurodan başlıyor.
Floransa ile ilgili kişisel görüşlerimden bahsedersem gezilip görülecek yerler bir paket halinde ve ne kadar yavaş olursanız olun yarım günde tüm şehri gezebilirsiniz. Fiyatlar yüksek seviyede ve turist yoğunluğu bir hayli fazla. Bu yüzden ben Floransa’ya tekrar gelmeyi düşünmüyorum, bu şehir hatıralarımda basık, kasvetli bir yer olarak kaldı.
Bu kadar eleştiriden sonra Floransa’da benim için en güzel yeri anlatmadan geçmeyeyim: Şehre 10 dakika uzaklıktaki mükemmel yer Michelangelo Tepesi. Müthiş manzara, temiz hava, dinginlik aradığım her şey burada. Bu tepede de heykeller yanı başımızda. Floransa’ya geldiğinizde nasıl yaparsanız yapın bu tepeye 1-2 saat ayırın, önce fotoğraflayın, manzarayı seyredin, sonra ufak bir kahve için, yolunuza devam edin. Tüm Floransa, katedral, Mediciler, Michelangelo her şey bir anda aklınıza gelecek ve bu şehir mi Dünya’yı değiştirdi diye düşüneceksiniz.