İzmir merkezi gezdikten sonra Seferihisar, Sığacık ve Teos Antik Kenti’ni gezmek için yola çıktık. Konak’tan önce Metroya bindik, son durak olan Fahrettin Altay Aktarma Merkezi’nde indik. Oradan da 985 numaralı Eshot otobüsüne binip Seferihisar’a kadar gittik.
Seferihisar’dan dolmuşlarla turistik bölüm olan Sığacık’a geçtik. Sığacık son dönemde gerek dizi ve film çekimlerine ev sahipliği yapması gerekse de doğasıyla (şu dönemde doğası eskisi gibi güzel değil) yerli yabancı turistlerin uğrak yeri. Rüzgar güllerinin olması, Körfeze sahip olması, hâlâ Yeşil olması gibi nedenlerle güzel bir yer.
Sığacık keşfedildikten sonra çok kısa sürede bozulmuş benim gördüğüm kadarıyla. Daracık sokaklarda köy pazarı kurulmuş ancak hepsi birbirinin kopyası. Aynı börekler, aynı baklavalar, aynı zeytinyağlılar farklı farklı tezgahlarda satılıyor. Orijinal bir şey kalmamış. Fazla turistik olduğu için fiyatlar da gereksiz şişirilmiş.
Sığacık’ta yapılacak en iyi etkinlik güzel bir koy bulup yüzmek ve Teos Antik Kenti’ni gezmek. Teos, İyon uygarlığının zengin şehirlerinden biriymiş. Teos ülkemizdeki diğer antik kentler kadar popüler bir yer değil. Ücreti şu anda 7 TL. Ayakta kalan pek bir eser yok ama Antik Tiyatro ve Meclis Binası iyi korunmuş sayılabilir.
Sığacık’a gelen çoğu turist buraya 2 km uzaklıkta olan şehir merkezinde takılıyor. Kaleyi, sahili, köy pazarını gezip geri dönüyor. Tamam, bu dediğim yerler gezilmeli ama burası gerçekten küçük bir yer. 1 saatte geziliyor merkez. Teos’a gidip Tiyatro, Meclis binası, Akropol, Tapınak gezilmeden buradan ayrılmak doğru değil.
Teos’ta hiçbir şey dikkatinizi çekmese bile 1000 yıllık Zeytin Ağaçlarını gezmekte, görmekte yarar var.
Teos Antik Kenti’ni gezdikten sonra Sığacık’tan ayrılıp İzmir’e döndük ve ilk günü tamamladık. İkinci gün Bergama’yı gezdik.