Siena’yı dolaştıktan sonra Siena’nın da bağlı olduğu Toskana bölgesinin güzel kenti San Gimignano’ya ulaştık. Burası etrafı alabildiğine üzüm bağlarıyla donatılmış, yerel üreticilerin kendi ürettikleri şaraplarıyla meşhur bir yer. Şarap merakı olanların ucuza Türkiye’ye şarap götürebilecekleri en uygun yerlerden birisi. (Siena yazımı okumadıysanız tıklayınız.) San Gimignano çok iyi korunmuş bir Orta Çağ kenti/köyü denilebilir. Şehirde yüksek kuleler, taş binalar, alışveriş için oluşturulmuş eski dükkanlar gezmek için uygun yerler olarak gözümüze çarpıyor. Toskana bölgesinde olması kendine has iklimiyle toprağının verimli olması hem çiftçileri hem esnafı memnun ediyor, üreticilerin endüstrileşmeden kendi ürünlerini ortaya koymalarına fırsat veriyor. Buraya gelmişken önce Toskana’nın…
Orta Çağ’da kalan kent: Siena
Dar sokakları, tarihi, Palio (At) yarışlarıyla ünlü Siena girişindeyiz. Buradan sonra yürüyerek devam etmek zorundayız, şehri bu manzaradan süzerek gezmeye başlıyoruz. Aslında tarihi şehre ulaşana kadar Siena’yı fark etmek oldukça zor çünkü etrafta modern binalar,arabalar,süpermarketler oldukça fazla. Eski kenti kendi yerinde koruyup turizme kazandırmış İtalyanlar. Tarihi şehri dolaşmaya başladıkça Orta Çağ havasını almaya başlıyoruz. Daracık sokaklar, eski evler bizi o döneme götürüyor. Labirent gibi sokakları geçip Duoma’ya ulaşıyor ve buradaki yine devasa katedrali görüyoruz. Siena meydanında soluklanıyor palio yarışlarının yapıldığı meydana ilerliyoruz. Nedir bu ”palio” dediğinizi duyar gibiyim. Bu yarışı 90 saniyelik dayanıklılık mücadelesi olarak tanımlıyorum…