Memleketim olan Sinop’u Türkiye’nin yeni yeni keşfettiğini duymuşsunuzdur. Ilıman bir iklime sahip olması, henüz kirlenmemiş sahilleriyle Sinop yaz turizminde öne çıkmaya çabalıyor. Yerli turistin güneye inmek yerine artık Karadeniz sahillerinde denize girmeye başlamasıyla bölge hareketlenmeye başladı ve gelen turistler önce tarihi güzellikleri sonra da doğal güzellikleri gezerek tatillerini geçirmeye başladılar.
Sinop için gezilmesi gereken yerlerin başında Sabahattin Ali’nin de bir dönem kaldığı Sinop Cezaevi geliyor. Burası artık faaliyette olan bir cezaevi değil ve müzeye çevrilmiş. Muhakkak herkesin bir kez görmesi gerekiyor, eminim ki gezen herkes çok etkilenecektir. Örneğin küçük çocuklara yapılan işkenceler, dönemin düşüncesi yüzünden hapsedilen mahkumları beni derinden yaraladı. Filmlere ve dizilere de konu olan bu yerde bir nefes almalı, acımasızca geçen zamanı düşünmelisiniz. Tarihi Cezaevini gezdikten sonra yerel üreticilerin ürettiği taka,gemi maketlerine bakabilir uygun fiyatlara hatıra olarak alabilirsiniz.
Sinop denize girilebilecek alanlar açısından da zengin bir yer. Hamsilos Koyu, Sarıkum bir anda aklıma gelen yerler hem de bu bölgeler tabiat alanı statüsüne de sahip. Hem denize girebilir hem de temiz orman havası alabilirsiniz.
Sinop’un bir diğer dikkat çeken özelliği ise Türkiye’nin en kuzeyinde yer almasıdır. Burada İnceburun’a kısa bir otomobil yolculuğu ile ulaşabilir, uçsuz bucaksız Karadeniz manzarasına bakabilirsiniz. Efsanelere de konu olan Sinoplu Diyojen Heykeli’ni görebilir, Diyojen’in ilginç yaşam hikayesini öğrenebilirsiniz.
Sinop merkezden çıkarsanız bilinen yerlerden Erfelek Tatlıca Şelaleleri Tabiat Parkı’na gidebilirsiniz. Burası Sinop’un şu anda Türkiye içinde turizm payı düşük olmasına rağmen gelecek yıllar için bir potansiyel oluşturuyor. Sinop’un başka bir ilçesi olan Ayancık’taki İnaltı Mağarası da gezginler için dikkat çeken bir bölge.
Sinop gezisini daha detaylı anlatmak amacıyla iki bölüme ayırdım. İkinci yazı yakında sitemde olacak.