Roma’yı anlatmaya nerden başlasam bilemiyorum. Gezilebilecek yüzlerce müzesinden mi, içinde başka bir devleti barındırmasından mı (Vatikan), tarihin belki de en önemli imparatorluğunun başkenti olmasından mı, tadının damakta kalıp bir daha ziyaret etme hayalleri kurdurmasından mı inanın tarifsiz güzellikte tarihi, turistik bir şehir. Ve inanmayacaksınız ama giden birisi olarak söylüyorum fiyatlar doğru yerleri bulursanız inanılmaz ucuz, detayları aşağıda tane tane anlatacağım.
Roma’daki gezilmesi gereken yerler Kolezyum, Vatikan şehir devleti, Pantheon, Trevi (Aşk) çeşmesi, İspanyol merdivenleri, Venedik meydanı (Piazza Venezia) olarak sayılabilir. Bunları doğru planlama ile 1-2 günde rahatlıkla fazla yorulmadan gezebiliriz. Roma’ya yazın gitmek genellikle kalabalık olması nedeniyle insanı biraz bunaltıyor elbette kışın soğuğunda veya bahar aylarında yağmur ihtimalini düşünerek herkes yazı tercih etmekte haklı ( bu kadar yazdım da ben de yazın gittim…) Yazın gitsek bile Roma’nın bize bir hediyesi var: Turistik her yerde içilebilen ücretsiz çeşmeler var. Yani serinlemek istediğimizde çeşmeler derdimize derman oluyor.
Roma’da kalmaya müsait oteller için tıklayınız.
Pantheon’da Akşam
Roma şehrinin ortasından Tiber nehri geçiyor; şehri doğu ve batı olarak ikiye ayırıyor diye düşünebiliriz. Genellikle gezilecek yerler şehrin doğu yakasında; batı yakada sadece Vatikan var. Şehirde ulaşım bence çok sıkıntılı değil çünkü özel araç kullanmadım. Metro, tramvay hatta otobüsler bile gayet işlevsel. Uğramak istediğiniz her yere toplu taşıma ile ulaşabilirsiniz ( bireysel gezen arkadaşlar metro,tramvay hatlarının haritalarını yanında taşıyıp kolaylıkla şehir turu yapabilirler.)
Roma ‘da ücretli-ücretsiz yüzlerce müze var. Zamanı olan herkesin muhakkak birkaç müzeyi gezmesini öneririm. Orta Çağ ile Rönesans geçişi eserleri Avrupa’nın nasıl skolastik düşünceden kurtulduğunu, kilisenin etkisinin nasıl aaldığını bize gösteriyor. Size bir uyarıda bulunmam gerekirse ücretsiz müzelerin önünde her zaman kuyruk oluyor ve içeri girişte de havaalanı gibi baştan ayağa çok sıkı aranıyorsunuz. Ek bir bilgi daha Vatikan’daki Sistine Şapeli’ne kısa şort ile girilemiyor erkeklerin pantolon giyerek gitmelerini öneriyorum( Ben yanıma Vatikan için tek bir kot pantolon aldım.)
Roma’da hediyelik almak istediğimizde büfelerin yardımıza koştuğunu belirtmek isterim. Magnet, anahtarlık, İtalya haritası şeklinde aksesuarlar, Kolezyum maketleri tercih edilebilir. Eğer toplu alırsanız kesinlikle pazarlık yapın eminim indirim kapacaksınız ( Biz 12 tane çeşit çeşit aksesuar aldık 10 euro ödedik, aldığınız ne kadar artarsa o kadar çok indirim alırsınız.)
Roma’ya gelince tüm İtalya’da olduğu gibi Pizza ve Makarna tercih edebilirsiniz. Çok kötü bir yerde yeme ihtimaliniz yüzde 5i geçmez, standartlar tutturulmuştur. Salaş yerlerde kişi başı 5 euroya makarna, 6 euroya bir tam pizza alabilir bulduğunuz bir boşlukta, parkta, oturarak kimseyle uğraşmadan yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Roma’da kalmak isterseniz size önerim eğer gezgin iseniz şehrin ortasındaki Hostellerde kalmanızdır. Burada hem yeni insanlarla, farklı kültürlerle tanışırsınız hem de ucuza yatacak yer bulursunuz. Yok ben ayrı oda isterim derseniz şehrin biraz dışında 40-50 euroya kahvaltısı içinde olan temiz oteller bulabilirsiniz. Hosteller otele göre daha ucuzdur şehir meydanında 10-15 euroya rahatlıkla kalabilirsiniz.
Roma ve İtalya tarihi ile ilgili bilgi vermek gerekirse; İtalya 19. yüzyıla kadar şehir devletlerinden oluşan parçalı bir yapıdaydı . Devlet bütünlüğünü Vittorio Emanuelle 2 adlı devlet adamı sağladı. Birliği sağladığı için şehirde birçok heykeli bulunuyor ve halk bu insanı unutturmamaya çalışıyor bir nevi bizim Atatürk’ümüz.
Roma’dan sonraki şirin durağımız Nemi yazısı için tıklayınız.
2 thoughts on “Tekrar tekrar gidilesi tarihin en önemli kenti: Roma”
Comments are closed.